Sayfalar

3 Tem 2010

Kırmızı yanaklı tatlı su tosbağam

Geldiğiniz günü hatırlıyorum, Körti; küçücüktünüz avuç içini bile dolduramayacak kadar.Dört sene ne kadar hızlı geçmiş.Bu dört senenin üçünde beraberdiniz ta ki Kobeyn bahçede kaçıp bizi terkettiği güne kadar.O varken yaptığınız kaçma planlarınızı hatırlıyorum.Taşları köşeye sürükleyip üstüne çıkardınız,küvetinizden atlamaktı amacınız ama hep yakalanırdınız ve gelir o taşları yıkardım(kötü müyüm ya?)Şimdi o yok.Ama sende bi değişiklik de yok, hala kaçmaya çalışıyorsun.Gitmek istiyorsan söyle açık açık(hmm)Ama nankörlük yapma şimdi eğlenmiyor muyuz seninle? Güzel vakit geçirmiyor muyuz? Hiç inkar etme. Ben gitar çalarken kafanı dışarı çıkarıp dinlediğini görmediğimi mi sanıyorsun? Ya küçücüktün işte.Şimdi büyüdün, büyüyeceksin.Ben öldüğümde bile yaşıyor olacaksın, uzun ömürlüymüş sizin ırk.

(Bu resimler Kobeyn gitmeden yani 1 sene önce.Ok işareti ile gösterdiğim Körti şimdi diğerinden bile büyük.)


Kapluşun kabuk dökme zamanı gelmiş.Bugün bi baktım bi şey kemiriyor ağzında.Zar zor aldım ağzından baktım ki kabuğu.Küvetinin içinde de bi kaç parça vardı.Hem suyunu değiştireyim hem de biraz rahatlasın hayvancağız dedim yıkadım onu (ashusasıah) Bi sürü kabuk döküldü.Korkmayın kötü bir şey değil.Sadece büyüdüğü anlamına geliyor.Kabuğuna sığmamak deyimi burdan geliyor olabilir hmm...

Öyle işte...Zaman diyorum ne kadar hızlı ilerliyor...

Hiç yorum yok: